Aort Koarktasyonu Nedir?

Kalp, küçük ve büyük dolaşım denilen 2 farklı sistemle vücutta temiz kan dolaşmasını sağlar. Bunu yapabilmesi için hem kendi içerisindeki hem de kendi ile bağlantılı kalp dışındaki oluşumları kullanır. Kalbin ve dolaşım sistemindeki diğer elemanların gelişimi sağlıklı bir bebekte anne karnında tamamlanır ve yaşama hazır hale gelir. Ancak bilinen veya bilinmeyen sebeplerden ötürü bazı bebekler dolaşım problemiyle dünyaya gelirler. Doğuştan gelen bu problemlere konjenital kalp hastalıkları denilmektedir. Konjenital kalp hastalıkları içerisinde en sık rastlanılanlardan biri aort koarktasyonudur. Aort, kalpten gelen temiz kanın tüm vücuda gönderildiği ana atardamardır. Bu atardamarın bir kısmının doğuştan itibaren dar olmasına aort koarktasyonu denir.

Aort Koarktasyonu Neden Oluşur?

Aort koarktasyonu ve diğer konjenital kalp hastalıklarının sebebi net olarak bilinmemektedir. Ancak genetik faktörler, anne karnındayken radyasyona maruz kalma gibi genel olumsuz etkenlerin kalp hastalıklarına da sebep olduğu düşünülmektedir. Aort koarktasyonunun sebebi belirlenemediği için herhangi bir önlem de alınamamaktadır.

Aort Koarktasyonunun Belirtileri Nelerdir?

  ->  Çabuk yorulma,

  ->  Bebeğin hareketsiz olması ve

  ->  Bebeğin derisinde ve tırnaklarında morluk oluşması en yaygın belirtilerdir.

Aort Koarktasyonu Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Aort koarktasyonu ile doğan bir bebekte kalp, damardaki darlık nedeniyle vücuda gerekli miktardaki kanı gönderemez. Bu da beyinden kalbe uyarı gitmesine sebep olur. Beyinden gelen uyarıyla daha çok çalışan kalp zamanla büyümeye başlar ve büyüyen kalbi koroner arterler besleyemeyecek duruma gelir. Bu kez kalp fazla çalışamamaya başlar. Sonuç olarak kalp bir kısır döngünün içerisine girer ve hasta belli bir süre sonra hayatını kaybeder. Böyle bir durum oluşmaması için aort koarktasyonu hastalarına cerrahi müdahalede bulunmak gerekir.

Aort Koarktasyonu Ameliyatı Nasıl Yapılır?

  ->  Öncelikle problemin erken tespiti çok önemlidir.

  ->  Problem fark edilip ameliyat kararı alındıktan sonra darlığın seviyesi ve konumu belirlenir. Bunun için en çok kullanılan yöntem EKO’dur.

  ->  Darlığın tüm özellikleri anlaşılıp ameliyat kararı alınır. Ameliyat genel anestezi ile yapılır.

  ->  Öncelikle hastanın sol göğüs kafesi bölgesinden girilerek kalbe ulaşılır.

  ->  Aortun dar olan bölümü incelenir ve balon yöntemi ile damar içine girip şişirilerek genişletilir. Genişletme işleminden sonra alet damardan çıkarılır ve hasta normal dolaşıma geri döner.

  ->  İşlem bittikten sonra açılan kesik kapatılır ve hasta yoğun bakım ünitesine alınır.

  ->  Aort koarktasyonu ameliyatı eğer 1-2 yaş civarında yapıldıysa 6-7 yaşına kadar tekrar bir darlık oluşma riski vardır. Bu durumda da ikinci bir operasyon gerekebilir.

Ameliyattan Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir?

  ->  Aort koarktasyonu ameliyatı geçiren hastalarda hipertansiyon görülme riski yüksektir. Çünkü yapılan müdahale bile aortu olması gereken genişliğe ulaştıramaz. Hasta, bu risk nedeniyle dikkatli bir yaşam sürmelidir. Aşırı korku ve heyecan, fazla efor sarfetmek ve çok tuzlu beslenmek tansiyonu yükseltebilecek başlıca olumsuz etkenlerdir.

  ->  Aortun genişletme yapılan bölümü yüzde yüz pürüzsüz değildir. Bu da kandaki bakterilerin tutunabilmesi için uygun bir ortam anlamına gelir. O yüzden operasyon sonrasında hastaların kanına mikrop bulaşmamasına dikkat edilmelidir. Dişle ilgili işlemlerden önce antibiyotik kullanmak, vücuttaki açık yaraları sürekli dezenfekte ettirmek gibi önlemler kanı bakterilerden korumak için etkili olacaktır.

  ->  Ameliyat sonrasında kardiyologların öngördüğü dönemlerde kontrolden geçmek gerekir. Çünkü aortta genişletilen bölümün tekrar daralma riski vardır.